1 Kasım 2013 Cuma

HUMUSLA İLGİLİ MUHTELİF KONULAR

Soru993: Bazıları seyyitlerin (Resulullah'ın -s.a.a- soyundan olan Haşimiler'in) su ve elektirik paralarını ödüyorlar. Bunu humustan sayabilirler mi?
Cevap: Humustan, şimdiye kadar seyyitlerin malî hissesi kastıyla verilen geçerlidir; ancak bundan sonrası için vermeden önce izin almaları farzdır.

Soru994: Humustan, İmam (a.s)'ın hissesinin üçte biriyle dinî kitaplar satın alarak dağıtmak caiz midir?
Cevap: Bizim tarafımızdan yetkili vekillerimiz yararlı dinî kitaplar hazırlayıp yayınlamayı gerekli görürlerse, belirlenmiş şer'î yerlerde harcanması caiz olan humusun İmam hissesi kısmının üçte birinden alarak bu işi yapmaları caizdir.

Soru995: Humusun seyyid hissesi kısmını, kocası gayr-i seyyit ama fakir olan, çocuk sahibi, evli ve fakir seyyide kadına vermek caiz midir? Ayrıca, o kadının bu parayı çocukları ve kocası için harcaması caiz midir?
Cevap: Kocası fakir olması yüzünden karısının nafakasını vermekten aciz olursa ve karısı şer'an fakir olursa ihtiyaçlarını gidermek için seyyid hissesini alması caizdir; seyyid hissesinden aldığı o parayı kendisi, çocukları ve hatta kocası için harcayabilir.

Soru996: Dinî medreselerde verilen aylıkların dışında giderlerini karşılayacak miktarda diğer yerlerden gelirleri olan kimselerin dinî medreselerde talebelere verilen İmam veya seyyid hissesinden almalarının hükmü nedir?
Cevap: Şer'an müstahak olmayan ve ilmiye havzasının aylık kuralları kapsamına girmeyen kimse bunları alamaz.

Soru997: Seyyide bir kadın, babasının ailesini geçindirmede kusur ettiğini ve geçimlerini sağlamak için camilerde halkın yardım toplamasına mecbur kaldıklarını iddia ediyor; - bölge halkı da o seyyidi zengin, ama kendi ailesine karşı cimri birisi olarak tanımaktadırlar- onların nafakalarını seyyit hissesinden karşılamak caiz midir? Babalarının mesela: "Benim üzerime ailemin sadece yiyecek ve giyeceklerini karşılamak farzdır; ancak, kadınlara mahsus eşyalar ve normalde küçük çocuklara verilen günlük harçlıklar gibi diğer ihtiyaçları karşılamak farz değildir" diyor; bu durumda ihtiyaçlarını giderecek miktarda onlara seyyid hissesinden vermek caiz midir?
Cevap: Birinci durumda masraflarını babalarından alamazlarsa onlara masrafları miktarınca seyyit hissesinden vermek caizdir. İkinci durumda -yiyecek, giyecek ve oturma dışında- hallerine uygun derecede başka bir şeye ihtiyaçları olursa ihtiyaçlarını giderecek miktarda seyyid hissesinden vermek caizdir.

Soru998: Herkes şahsen seyyid hissesini muhtaç olanlara verebilir mi?
Cevap: Üzerinde seyyid hissesi olan kimse bunun için izin almalıdır.

Soru999: Sizi taklit eden bir şahıs, humusun seyyid hissesini bizzat kendisi fakir seyyide verebilir mi, yoksa humusun tümünü, -yani hem seyyid hissesini ve hem de İmam (a.s)'ın hissesini- şer'î yerlere harcaması için sizin vekilinize mi vermesi gerekir?
Cevap: Bu hususta seyyid hissesiyle İmam'ın (a.s) hissesi arasında bir fark yoktur.

Soru 1000: Şer'î haklar (humus, zekât, redd-i mezalim) hükümet işlerinden sayılır mı? Üzerine humus farz olan bir kimse şahsen seyyid hissesini, zekât ve redd-i mezalimi muhtaçlara verebilir mi?
Cevap: Zekâtı dindar ve iffetli fakirlere verebilir; reddi mezalimi, ihtiyata uygun olan müçtehitten için almasıdır; humusu ise belirlenen şer'î yerlerde harcanması için bizim büromuza veya yetkili olan vekillerimize vermesi farzdır veya muhtaç olana vermek için izin almalıdır.

Soru 1001:
Bir iş ve mesleği olan seyyitler humusa müstahak mıdırlar?
Cevap: Gelirleri, kendi hallerine uygun ve normal şekilde geçimlerini karşılamak için yeterli olursa humusa müstahak değillerdir.

Soru 1002: Ben 25 yaşında görevli bir gencim. Şimdi bekâr ve yaşlı babamla annemin yanında yaşamaktayım. Dört yıldır bütün masraflarını ben karşılıyorum ve babam çalışamadığı için geliri de yoktur. Ayrıca, bir taraftan yıllık kazancımın humusunu vermeye ve diğer taraftan ailemin bütün masraflarını karşılamaya imkanım yoktur; hatta geçen yılların kazancının humusundan 19 bin tümen borçluyum ve ilerde ödemek için onu defterime yazmış bulunmaktayım; bunu göz önünde bulundurarak yıllık gelirimin humusunu babam ve annem gibi akrabalarıma vermem caiz midir?
Cevap: Baba ve anneniz günlük hayatlarını idare edecek malî güce sahip değillerse ve siz de bunu karşılayacak güce sahipseniz onların masraflarını karşılamak size farzdır ve bir farz olarak onlara verdiğiniz şeyi, üzerinize gelen humustan sayamazsınız. Elbette onlara harcadığınız paralar yıllık giderinizden sayılır.

Soru 1003:
Üzerimde yüz bin tümen İmam hissesi vardır ve onu size vermem farzdır; diğer taraftan burada yardıma ihtiyacı olan bir cami vardır; bu parayı, caminin yapım ve tamamlanmasına harcaması için caminin cemaat imamına verebilir miyim?
Cevap: Günümüzde İmam'ın (a.s) hissesinin dini ilmiye havzalarının idaresi için harcanmasını gerekli biliyorum; caminin binasının tamamlanması için de müminlerin bağışlarından yararlanılabilir.

Soru 1004: Babamızın kendi hayatında malının humusunu tamamen vermediği muhtemeldir. Onun malından bir arsayı hastane yapılması için bağış yapmış bulunuyoruz; bu arsayı babamızın mallarının humusundan sayabilir miyiz?
Cevap: O arsa humustan sayılmaz.

Soru 1005: Hangi durumlarda humus, onu veren kimseye bağışlanabilir?
Cevap: İmam ve seyyid hissesi bağışlanamaz.

Soru 1006: -Mesela- humus yılının sonunda masrafından yüz bin tümen fazla kalan kimse onun humusunu verirse, sonraki yıl bu para yüz elli bin tümene ulaşırsa o yılda elli bin tümenin mi humusunu vermesi gerekir, yoksa yüz elli bin tümenin mi?
Cevap: Humusu verilmiş mal sonraki yıl harcanmaz ve kendi halinde kalırsa ikinci defa humusu yoktur. Eğer, hem onun gelirlerinden ve hem de bizzat humusu verilmiş maldan alınarak yıllık masrafta harcanmışsa humusu verilmemiş malın humusu verilmiş mala oranına göre yılın sonunda geri kalanının humusunu vermesi farzdır.

Soru 1007:
Henüz evlenmemiş olan ve evleri olmayan dinî ilimler talebelerinin tebliğ ve çalışmalarıyla veya İmam'ın (a.s) hissesi yoluyla elde ettikleri gelirlerinin humusu var mı, yoksa bu gelirleri humusun istisnalarından olarak humusunu çıkarmadan evlilik masrafları için biriktirebilirler mi?
Cevap: Taklit mercileri tarafından dini ilmiye havzalarında dersle meşgul olan muhterem talebelere hediye edilen şer'î hakların (humus, zekât vb.) humusu yoktur; ancak tebliğ ve çalışmalarıyla elde ettikleri diğer gelirler aynen humus yılının başına kadar kalırsa onun humusunu vermeleri farzdır.

Soru 1008: Humusu verilmiş ve humusu verilmemiş mallardan karışık olarak bir miktar mal biriktiren kimse, bazen nafakası için ondan bir miktarını alır veya bazen de ona bir şey ekliyor. Humusu verilmiş malın miktarının belli olduğunu dikkate alarak geriye kalan bütün malın mı, yoksa sadece humusu verilmemiş malın mı humusunu vermelidir?
Cevap: Humusu verilmemiş malın, humusu verilmiş mala oranına göre geri kalan malın humusunu ver-melidir

Soru 1009: Satın alınan ve üzerinden birkaç yıl geçen kefenin humusunu vermek farz mıdır? Farz olduğu takdirde, acaba; satın alındığı fiyatının mı humusu verilmelidir?
Cevap: Kefen, humusu verilmiş malla satın alınmışa artık humusu yoktur; aksi durumda, şimdiki değeri üzerinden humusu verilmelidir. Eğer para değer kaybetmişse şer’i hakimle anlaşma yapması ihtiyatı vacip gereğidir.

Soru 1010: Ben dini ilimler talebesiyim. Yanımda olan bir miktar malla ve diğerlerinin yardımıyla, ayrıca seyyid hissesi alarak ve bir miktar da borçlanarak küçük bir ev satın alabildim. Şimdi o evi sattım; üzerinden bir yıl geçerse ve bu müddet zarfında başka bir ev satın almazsam ev satın almak için topladığım mevcut mala humus lazım gelir mi?
Cevap: Talebe aylığı, seyit hakkı hayır sever insanların yardımı ve borçla alınan evin satış bedeline humus lazım gelmez.

Soru 1011: Ben, 1962 yılında İmam Humeyni'yi taklit ettim ve İmam'ın fetvalarına uygun olarak şer'î hakları ona verdim. 1967'de İmam şer'î haklar ve vergiler hususunda sorulan soruya şöyle cevap verdi: "Şer'î haklar humus ve zekâttır; vergilerin şer'î haklarla bir ilişkisi yoktur." Günümüzde İslâm Cumhuriyeti nizamında yaşadığımızı dikkate alarak, şer'î hakları ve vergileri vermeye karşı üzerimize farz olan vazife nedir?
Cevap: Kanun ve kurallara uygun olarak İslâm Cumhuriyeti tarafından alınan vergileri o kanunun kapsamına girenlerin vermeleri farz olmasına rağmen, bu İmam ve seyyid hissesinden sayılmaz ve mallarına lazım gelen humusu müstakil olarak vermeleri gerekir. Elbette verilen vergileri yıllık giderlerden sayılır.

Soru 1012: Şer'î hakları -paraların değerinin sabit kalmadığına nazaran- dolara çevirebilir miyiz ve acaba bu iş şer'an caiz midir?
Cevap: Üzerinde şer'î haklar olan kimse için caizdir; ancak, hakları verince verdiği günün fiyatını hesaplaması gerekir. Ama, şer'î hakları toplamak için veliyy-i emrin tarafından vekil olan emin kimse, bu hususta kendisine izin verilmesi dışında aldığı parayı başka bir paraya değiştiremez; fiyatların değişmesi de parayı değiştirmeye şer'î bir engel değildir.

Soru 1013: Bir kültür müessesesi ilerdeki malî ihtiyaçlarını karşılamak için sermayesi şer'î haklardan olan bir ticaret bölümü oluşturmuştur; bu ticaretin kârının humusunu vermek farz mıdır? Ve bunun humusunu aynı müesseseye harcamak caiz midir?
Cevap: Kârından kültür müessesesinde yararlanmak için bile olsa belirli yerlerde harcanması gereken şer'î haklarla ticaret etmek humusun veliyi emrinin izni olmadan sakıncalıdır. Onunla ticaret edildiği takdirde kâr da belirlenen şer'î yerlerde harcanmasında sermayeye tabidir ve bunun humusu yoktur. Evet, müesseseye bağışlanan hediyelerle ticaret etmenin sakıncası yoktur. Ancak; sermayesi belli bir kişinin veya kişilerin malı olmayıp, müessesenin malı olursa bu yolla elde edilen fayda ve kârlarında humus yoktur.

Soru 1014: Bir şeyin humusunun verilip verilmediğinde şüphe edersek ve humusunun verildiğini zannedersek vazifemiz nedir?
Cevap: Şüphe ettiğiniz şeye humus lazım geldiğini kesin olarak bilirseniz, humusunun verildiğine dair de kesin bilgi elde etmelisiniz.

Soru 1015:
Yedi yıl önce üzerime bir miktar humus farz olmuştu. Bir müçtehitle görüşüp onu borca çevirerek bir bölümünü ödedim, diğer bir bölümü de üzerimde kaldı. O zamandan şimdiye kadar geri kalan miktarını veremedim; vazifem nedir?
Cevap: Sırf şimdilik edâ etmekten aciz olmanız vazifenin üzerinizden kalkmasına sebep olmaz, verebilecek güce sahip olduğunuz zaman bu borcu tedricen de olsa vermeniz farzdır.

Soru 1016: Babamın, üzerinde humus olmayan malın humusu olarak verdiği parayı şimdiki malın humusundan sayabilir miyim?
Cevap: Geçmişte harcanan mal şimdiki humus borcundan sayılmaz. Ancak o paranın kendisi harcanmamışsa , onu verdiğiniz yerden talep edebilirsiniz.

Soru 1017: İnsanın bulûğ çağına erişmeyen çocuklarına humus ve zekât farz olur mu?
Cevap: Bulûğ çağına erişmeyen kimseye malın zekâtını vermek farz olmaz; ancak, onun malına humus lazım gelirse şer'î velisine onun humusunu vermesi farzdır. Ama, malının kârlarının humusunu vermek velisine farz değildir, ihtiyaten farz olarak bulûğ çağına erdikten sonra çocuğun kendisi vermelidir.

Soru 1018: Şer'î hakları ve İmam (a.s)'ın hissesini taklit mercilerinden birinin izniyle harcarsa, örneğin; dinî medrese veya hüseyniyye yaptırırsa üzerine farz olan şer'î haklar olarak harcadığı malı geriye almaya ya da o müessesenin binasını satmaya hakkı var mı?
Cevap: Şer'î hakları kendisine vermesi farz olan kimseden aldığı izine uygun olarak, üzerinde olan şer'î hakları vermek niyetiyle onu bir medrese yapımında vb. yerde harcarsa, verdiğini tekrar geri almaya ve sahibiymiş gibi ondan yararlanmaya hakkı yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder