31 Ekim 2013 Perşembe

BATIL GUSÜLLERLE İLGİLİ HÜKÜMLER

Soru 195: Bulûğ çağına eriştiğinde guslün farz oluşunu ve alınma şeklini bilmeyen ve böylece on seneye yakın bir süre geçtikten sonra taklit etmesi gerektiğini ve guslün ona farz olduğunu anlayan bir kimsenin vazifesi nedir? Namaz ve oruçlarını kaza etmek gibi sorumlulukları var mıdır?
Cevap: Cünüp halinde kılmış olduğu bütün namazları kaza etmelidir. Yine, uykuda muhtelim olma veya başka bir yolla cünüp olduğunu bilir, ama cünüplünün oruçları için gusletmesinin gerekli olduğunu bilmezse, cünüp halinde tutmuş olduğu oruçları da kaza etmelidir.

Soru 196: 14 yaşından önce ve sonra istimna eden ve meni geldiği halde gusül etmeyen bir gencin görevi nedir? Acaba; istimna edip ondan meni geldiği bu süre içerisinde gusletmesi farz mıydı? Veya bu süre içerisinde kılmış olduğu bütün namazlar, tuttuğu oruçlar batıl mıdır ve onları kaza etmesi mi gerekir? Elbette, muhtelim olduğunda da gusletmiyordu ve meni gelmesinin guslü gerektirdiğini de bilmiyordu.
Cevap: Bir defa gusletmek, şimdiye kadar vaki olmuş olan bütün cenabetler için kifayet eder. Kesin olarak cenabet halinde kılmış olduğunu bildiği bütün namazları da kaza etmelidir. Ama; oruca gelince, eğer oruç tutacağı günlerin akşamları cünüp olduğunu bilmi-yorduysa o oruçlar doğrudur ve kaza etmesi de gerek-mez. Eğer ondan meni geldiğini, cünüp olduğunu biliyor, ama orucunun sahih olması için gusül etmesi gerektiğini bilmiyorduysa, böylece tutmuş olduğu bütün oruçları kaza etmelidir.

Soru 197: Cünüp olduktan sonra aldığı gusüller yanlış ve batıl olan kimsenin hükmü bilmediğini dikkate alarak kılmış olduğu namazların hükmü nedir?
Cevap: Batıl gusül ile cünüp olarak kılınan namazlar batıldır, yenilenmesi veya kaza edilmesi gerekir.

Soru 198: Farz gusüllerden birinin niyetiyle guslettim. Hamamdan çıktıktan sonra tertip üzere gusül aldığımda şüpheye düştüm; ama yalnızca tertibî niyet etmenin yeterli olduğuna ihtimal verdiğimden yeniden gusül almadım. Fakat şimdi tereddüt içerisindeyim, acaba bütün namazlarımı kaza mı etmem gerekir?
Cevap: Eğer yaptığınız guslün doğru olduğuna ihtimal verir ve gusül alırken, guslün doğruluğunda şart olan konuların da farkında idiyseniz, sizin üzerinize bir şey farz değildir. Eğer, yaptığınız guslün batıl olduğuna dair kesin bilginiz varsa, bütün namazlarınızı kaza etmeniz gerekir.

Soru 199: Cenabet guslü alırken, önce sağ tarafımı, sonra başımı, daha sonra da sol tarafımı yıkıyordum. Konuyu sorup öğrenmede ihmalkar davrandım; bu durumda benim namaz ve oruçlarımın hükmü nedir?
Cevap: Bu şekilde alınan gusül batıldır; dolayısıyla, böyle yapılan gusül ile kılınmış olan namazlar da batıldır ve kaza edilmesi gerekir. Ama oruçlara gelince; mezkur şekilde alınan guslün doğru olduğuna inanıyorduysanız ve kasıtlı olarak sabah ezanına kadar cünüp olarak kalmadıysanız, orucunuz sahihtir.

Soru 200: Vacip secde ayetlerinin bulunduğu sureleri okumak cünüplü kişiye haram mıdır?
Cevap: Cünüp olan şahsa haram olan işlerden biriside o surelerde ki secde ayetlerini okumaktır. Ancak o surelerdeki diğer ayetleri okumanın sakıncası yoktur.



Soru 201: Teyemmümün sahih olduğu toprak, alçı ve taş gibi şeyler duvarda olursa, onların üzerine teyemmüm etmek sahih midir? Yoksa onların yer üzerinde olması mı gerekir?
Cevap: Teyemmümün doğruluğunda bunların yerin üzerinde olması şart değildir.

Soru 202: Eğer cünüp olur ve hamama ulaşma imkanım olmadığından birkaç gün cünüp olarak kalırsam, acaba gusül yerine bir defa teyemmüm ettikten sonra eğer küçük hades hasıl olursa diğer namazlar için önceki gibi abdest almam veya teyemmüm etmem gerekir mi? Yoksa, bir teyemmümle yetinebilir miyim? Yenilemem gerektiğinde abdest mi almam gerekir, teyemmüm mü?
Cevap: Cünüp olan kimse, gusül yerine doğru olarak teyemmüm ettikten sonra, küçük abdesti bozulursa ve teyemmüm için var olan şer’i özrü devam ederse, ihtiyat gereği gusül yerine teyemmüm etmeli, daha sonra abdest almalıdır. Eğer abdest alma konusunda da mazursa onun yerine bir teyemmüm yapmalıdır.

Soru 203: Gusülde olan hükümler gusül yerine olan teyemmümde de geçerli midir? Yani, teyemmümle de camiye girmek caiz midir?
Cevap: Vakit darlığı yüzünden gusül yerine alınan teyemmüm hariç, gusül için geçerli olan bütün şer'î eserleri (hükümleri) gusül yerine yapılan teyemmüme de uygulamak caizdir.

Soru 204: Savaşta yara alarak omuriliği kopması yüzünden meslus olan (idrarını tutamayan) bir kimsenin, hamama gitmesinde bir miktar zahmet olduğundan dolayı Cuma guslü, ziyaret guslü ve benzeri gibi müstehap gusüller yerine teyemmüm edebilir mi?
Cevap: Taharetin şart olduğu yerler dışında, teyem-mümün gusül yerine geçebilmesi şüphelidir. Ama; guslün meşakkati gerektirdiği yerlerde, beğenilir olma ümidiyle müstehap gusüller yerine teyemmüm edilmesinin bir mahzuru yoktur.

Soru 205: Su olmadığı veya suyun kendisine zararlı olduğu için gusül (cenabet guslü) yerine teyemmüm eden bir kimse, camiye gidip cemaat namazı kılabilir mi? Bu adamın Kur'ân okumasının hükmü nedir?
Cevap: Teyemmüm etmesini caiz kılan mazereti kalkmadıkça ve teyemmüm batıl olmadıkça yaptığı teyemmümle taharetin şart olduğu bütün amelleri yapabilir.

Soru 206: Uykuda iken insandan bir rutubet gelir ve uyandıktan sonra hiçbir şey hatırlamaz, ama elbisesinde rutubet olduğunu görürse, sabah namazının vakti daralması nedeniyle hatırlamak için düşünmeye de vakti olmazsa; bu durumda ne yapmalıdır? Abdest yerine mi teyemmüm etmeğe niyet etmelidir, gusül yerine mi?
Cevap: Eğer, cünüp olduğunu bilirse, gusletmesi farzdır; vakit dar ise bedenini temizledikten sonra, teyemmüm etmelidir. Sonra geniş bir zamanda gusül eder. Ancak ihtilam ve cünüp olduğunda şüphe ederse üzerine cenabet görevi gelmez.

Soru 207: Hadis-i şerifte, her gün hamama gitmek insanı zayıflattığının buyrulduğu dikkate alınarak; birkaç gece aralıksız cünüp olan kimsenin görevi nedir?
Cevap: Gusletmesi farzdır; ancak suyun ona zararı olursa, görevi teyemmüm etmektir.

Soru 208: Bir hastalık nedeniyle elimde olmadan, zevk söz konusu olmaksızın benden sık sık meni geliyor. Bu durumda namaz konusunda görevim nedir?
Cevap: Eğer, her namaz için gusletmenin size zararı veya çetinliği olursa, vücudunuzu temizledikten sonra teyemmümle namaz kılmalısınız.

Soru 209: Guslederse hasta olacağına inandığından dolayı cenabet guslünü terk edip sabah namazını teyemmümle kılan bir kimsenin hükmü nedir?
Cevap: Eğer, gusletmenin ona zarar vereceğine inanırsa, teyemmüm etmesinin sakıncası yoktur ve onunla namazı da sahihtir.

Soru 210: Ben bir cilt hastalığına yakalandım. Yıkandığımda cildim kuruyor; hatta el ve yüzümü yıkadığımda da bu durum ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, vücuduma yağ sürmek zorundayım. Bu yüzden de abdest almak istediğimde zorluk çekiyorum; özellikle de sabah namazı için abdest almam çok zor oluyor. Bu durumda, sabahları abdest yerine teyemmüm etmem caiz midir?
Cevap: Eğer su kullanmanın size zararı varsa, ab-dest almaktan kaçının ve onun yerine teyemmüm edin. Ancak su kullanmanın zararı yoksa ve adı geçen yağ suyun abdest azalarına ulaşmasına engel teşkil etmiyorsa , abdest alınmalıdır. Engel teşkil ettiği takdirde, eğer siz yağı temizleyip abdest aldıktan sonra tekrar onu sürebiliyorsanız teyemmüm edemezsiniz.

Soru 211: Vaktin dar olduğunu zannederek teyemmümle namaz kıldıktan sonra, abdest için de yeterli vaktin olduğunu anlayan bir kimsenin bu namazının hükmü nedir?
Cevap: O namazı yeniden kılması gerekir.

Soru 212: Teyemmüm nasıl alınır? Abdest yerine alınan teyemmümle gusül yerine alınan arasında bir fark var mıdır?
Cevap: Teyemmüm şu şekilde yapılır: Şahıs önce niyet etmeli; daha sonra teyemmüm etmenin sahih olduğu bir şeye iki elini vurarak, onları anlın tamamına saçın bittiği yerden ta burun ucuna kadar sürmelidir. Daha sonra sol elin iç kısmını sağ elin üstünün tamamına ve sağ elin üst kısmını sol elin üst kısmının tamamına sürmelidir. İhtiyatı vacip gereği şahıs, sol eli sağ elin ve sağ elide sol elin üzerine çekmeden önce de ellerini yere vurmalıdır. Abdest yerine yapılan teyemmümle gusül yerine alınan teyemmüm arasında bir fark yoktur.

Soru 213: Kireç ve alçı taşıyla onların pişirilmişlerine ve tuğlaya teyemmüm etmenin hükmü nedir?
Cevap: Kireç ve alçı taşı gibi yer yüzünden sayılacak şeylere teyemmüm etmenin sakıncası yoktur. Bunların pişirilmişlerine, tuğlaya ve benzerlerine teyemmüm etmenin sahih oluşu uzak bir ihtimal değildir.

Soru 214: Teyemmüm edilen şeylerin pak olması gerektiğini buyurmuşsunuz. Acaba teyemmüm azalarının da (alın ve el üstleri) pak olması gerekir mi?
Cevap: İhtiyata uygun olan mümkün olduğu takdirde alın ve el üstlerinin de pak olmasıdır. Ancak bu mümkün olmazsa öylece teyemmüm edilmelidir. Gerçi her iki durumda taharetin şart olmaması uzak bir ihtimal değildir.

Soru 215: Eğer bir insan abdest alamaz ve teyemmüm imkanına da sahip değilse vazifesi nedir?
Cevap: Eğer bir insan abdest alamaz ve teyemmüm imkanına da sahip olmazsa, namaz vaktinde öylece namazını kılıp daha sonra abdest veya teyemmümle namazını kaza etmelidir.

Soru 216: Hamamı olmayan ve soğuk iklime sahip bir yerde yaşıyoruz. Bazen mübarek Ramazan ayında sabah ezanından önce uykudan uyandığımda cünüp olduğumu görüyorum. Bu vakitte suyun soğuk olmasının yanı sıra, halkın gözü önünde genç bir adam gece yarısı kalkıp bir küçük kazan ve benzerinde ısıtılan suyla gusletmesi de ayıptır. Bu durumda, yarının orucu hususunda görevim nedir? Teyemmüm edebilir miyim? Ve gusledemediğim takdirde orucu yememin hükmü nedir?
Cevap: Bir işin yalnızca zor olması veya halkın gö-zünde ayıp olması şer'î açıdan özür sayılmaz; gusletmek mükellefe çok çetin veya zararlı olmadıkça mümkün olan bir yolla gusletmelidir. Ama, eğer çok meşakkatli veya zararlı olursa, görevi teyemmüm etmektir. Bu durumda, şafaktan önce teyemmüm ederse orucu sahihtir. Ama, eğer teyemmüm de etmezse orucu batıldır; ancak, gün boyunca orucu bozan şeylerden sa-kınması gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder