1 Kasım 2013 Cuma

CUMA NAMAZI

Soru 603: Biz şimdi Hz. Mehdi'nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) gaybet döneminde yaşamaktayız; Cuma namazına katılma hususunda görüşünüz nedir? Cuma namazına katılma vazifesi Cuma imamını adil bilmeyenlerin üzerinden kalkar mı?
Cevap: Cuma namazı günümüzde farz-ı tahyiridir; dolayısıyla Cuma namazına katılmak farz değildir; ancak, Cuma namazına katılmanın yarar ve önemine dayanarak sırf Cuma imamının adaletinden şüphe etmek veya buna benzer temelsiz mazeretlerle kendilerini böyle bir namaza katılmanın bereketlerinden mahrum etmek müminlere yakışmaz.

Soru 604: Cuma namazı meselesinde vacib-i tahyirî-nin anlamı nedir?
Cevap: Anlamı şudur: Mükellef Cuma gününün farizasını yerine getirmekte Cuma namazıyla öğle namazını kılmak arasında muhayyerdir (serbesttir).

Soru 605: Önemsemeyerek Cuma namazına katılmama hususunda görüşünüz nedir?
Cevap: Önemsemeyerek ibadî-siyasî Cuma namazına iştirak etmemek şer'an kınanmıştır.

Soru 606: Bazıları boş mazeretlere istinaden ve bazen de görüş farklılığı yüzünden Cuma namazına katımlı-yorlar; bu hususta görüşünüz nedir?
Cevap: Cuma namazı gerçi vacib-i tahyirî ise de, ancak sürekli olarak Cuma namazına katılmamanın şer'î bir yönü yoktur.

Soru 607: Cuma namazı kılınmasına yakın bir zamanda ve Cuma namazının kılındığı yere yakın olan bir yerde cemaatle öğle namazı kılmak caiz midir?
Cevap: Kendiliğinden sakıncası yoktur ve günümüzde Cuma namazı farz-ı tahyirî olduğu için öğle namazını kılmakla farz olan Cuma gününün farizasını yerine getirmiş olur; ancak Cuma gününde, Cuma namazının kılındığı mekana yakın bir yerde cemaatle öğle namazı kılmak müminlerin saflarında tefrika oluşturduğundan, halkın nazarında Cuma imamına hakaret ve saygısızlık sayıldığından, ayrıca Cuma namazına itina edilmediğini gösterdiğinden bu işi yapmak mümin bir kimseye yakışmaz. Haram ve fesada yol açtığında da bundan sakınmak farzdır.

Soru 608: Cuma imamının Cuma'yla ikindi namazları arasında öğle namazını kılması caiz midir? Cuma imamından başkası ikindi namazı kılarsa ikindi namazında ona uymak caiz midir?
Cevap: Cuma namazı öğle namazından kifayet eder (onun yerine geçer); ancak, Cuma namazından sonra ihtiyaten öğle namazının kılınmasının sakıncası yoktur. İkindi namazını cemaatle kılmak isterse, Cuma namazından sonra öğle namazını ihtiyaten kılan kimseye uy-ması ihtiyatın en mükemmelidir. Elbette Cuma imamının dışında birisinin arkasında da ikindi namazını kılmanın sakıncası yoktur.

Soru 609: Cemaat imamı Cuma namazından sonra öğle namazını kılmazsa memumun ihtiyaten öğle namazını kılması caiz midir?
Cevap: Caizdir.

Soru 610: Cuma imamının -Cuma namazı kıldırmak için- şer'î hakimden izin alması farz mıdır? Şer'î hakimden maksat kimdir? Bu hüküm uzak beldelerde de geçerli midir?
Cevap: Cuma namazı imameti kendiliğinden izin al-maya bağlı değildir; ancak, Cuma namazı imametine atanmasının hükümlerinin geçerliliği Müslümanların ve-liyy-i emri tarafından atanmasına bağlıdır ve bu hüküm Müslümanların veliyy-i emrinin hakim olduğu ve itaat edildiği bütün belde ve şehirleri kapsamına almaktadır.

Soru 611: Müslümanların veliyy-i emri tarafından atanmış Cuma imamının, atandığı yerden başka yerde bir engel ve muhalefet olmadığı takdirde Cuma namazı kıldırması caiz midir?
Cevap: Bu kendiliğinden caizdir; ancak, bu takdirde Cuma imamlığına atanmaya ait hükümler muhakkak ol-maz.

Soru 612:
Geçici Cuma imamı veliyy-i fakih tarafından mı seçilmelidir, yoksa Cuma imamlarının kendilerinin seçme hakları var mıdır?
Cevap: Veliyy-i fakih tarafından atanmış olan Cuma imamı geçici olarak birini kendi yerine seçebilir; ancak, veliyy-i fakih tarafından atanan imamla ilgili hükümler geçici olarak Cuma imamının yerine geçen kimsenin imametinde geçerli değildir.

Soru 613: Veliyy-i fakih tarafından Cuma imamlığına atanan kimseyi adil bilmeyen veya adaletinde şüphe eden bir mükellef, buna rağmen Müslümanların vahdetini korumak için ona uyabilir mi? Cuma namazına katılmayan birisinin, başkalarını Cuma namazına katılma-maya teşvik etmesi caiz midir?
Cevap: Mükellefin, adil bilmediği veya adaletinde şüphe ettiği kimseye uyması caiz olmadığı gibi onunla kıldığı cemaat namazı da sahih değildir; ancak, vahdeti korumak amacıyla görünüşte cemaate iştirak etmesinin sakıncası yoktur. Her durumda; başkalarını Cuma namazına gitmemeye teşvik etmeye hakkı yoktur.

Soru 614:
İmamının yalan konuştuğu Cuma namazına katılmamanın hükmü nedir?
Cevap: Sırf Cuma imamının dediğinin tersi çıkması onun yalan konuştuğuna delil olmaz; çünkü, yanlış söylemiş, hata veya tevriye(1) yapmış olabilir. Dolayısıyla, sırf Cuma imamının adaletten çıktığını sanmakla kendini Cuma namazının bereketlerinden mahrum etmek ya-kışmaz.

Soru 615:
İmam Humeyni (kuddise sirruh) veya adil veliyy-i fakih tarafından atanan Cuma imamının adaletini araştırmak memuma farz mıdır, yoksa adaletinin sabit olmasında Cuma imamı olarak atanması yeterli midir?
Cevap: Cuma imamlığına atanması onun adil olduğuna dair memuma güven ve kesin bilgi verirse bu, ona uymanın sahih oluşunda yeterlidir.

Soru 616: Camilerdeki cemaat imamlarının güvenilir ulema tarafından tayin edilmesi ve yine Cuma imamlarının Müslümanların veliyy-i emri tarafından tayin edilmeleri onların adaletine şahadet sayılır mı, yoksa onların adaletlerini araştırmak farz mıdır?
Cevap: Cuma veya cemaat imamlığına atanması onun adaletine dair memuma güven ve itminan verirse bu miktarla yetinip namazda ona uyabilir.

Soru 617:
Birisi cuma imamının adaletinde şüphe eder veya adil olmadığını kesin olarak bilirse kıldığı namazları yenilemesi gerekir mi?
Cevap: Adaletinde şüphe etmesi veya adil olmadığını anlaması namaz bittikten sonra olursa, kıldığı namaz sahihtir ve yenilemesi farz değildir.

Soru 618: Avrupa ve diğer ülkelerde Müslüman üniversite öğrencileri tarafından düzenlenen, iştirak edenlerin çoğunluğu ve imamı Ehl-i Sünnet'ten olan Cuma na-mazına katılmanın hükmü nedir? Bu durumda Cuma na-mazı kıldıktan sonra öğle namazını kılmak gerekir mi?
Cevap: Müslümanların vahdet ve birliğini korumak için ona katılmanın sakıncası yoktur.

Soru 619: Pakistan'ın şehirlerinin birinde kırk yıldan beridir Cuma namazı kılınıyor ve şimdi başka birisi iki Cuma arasında şer'î mesafeyi gözetmeksizin başka bir Cuma namazı kıldırmaktadır ve bu da Müslümanların arasında ihtilaf çıkmasına sebep oluyor; şer'an bu amelin hükmü nedir?
Cevap: Müslümanların arasında ihtilaf çıkaracak ve saflarına tefrika düşürecek bir işe sebep olmak caiz değildir. İslâm'ın şiarlarından ve Müslümanların saflarının birliğinin mazharlarından olan Cuma namazı gibi amellerde böyle bir şeye sebep olmak ise daha kötüdür.

Soru 620:
Ravilpendi şehrinin Caferiler'e ait olan merkez camisinin hatibi, tamirat sebebiyle Cuma nama-zının orada tatil olacağını ilan etti. Şimdi caminin tamir işleri bitmiş durumda, ama bir sorunla karşılaştık. Dört kilometre ötede başka bir camide Cuma namazı kılınıyor; aradaki bu mesafeyi göz önünde bulundurarak bu camide Cuma namazı kılmak sahih midir?
Cevap: İki Cuma namazı arasındaki mesafe bir şer'î fersah (5762,8 m.) miktarında olmazsa sonra kılınan Cuma namazı batıldır. Eğer aynı zamanda başlarlarsa her ikisi de batıldır.

Soru 621: Cemaatle kılınan Cuma namazını münferit kılmak sahih midir? Şöyle ki, Cuma namazını cemaatle kılanların yanında onu münferit olarak kılmak caiz midir?
Cevap: Cuma namazının sıhhatinin şartlarından biri de cemaatle kılınmasıdır; dolayısıyla Cuma namazının münferit olarak kılınması sahih değildir.

Soru 622: Namazını seferî olarak kılması gereken bir kimsenin Cuma namazı kılan imamın arkasında durarak namazını cemaatle kılması sahih midir?
Cevap: Seferî olan memumun Cuma namazı kılması sahihtir ve bu namaz öğle namazının yerine yeterlidir.

Soru 623: Cuma namazının ikinci hutbesinde Müslümanların imamlarından biri olarak Hz. Fatıma'nın (s.a) ismini anmak farz mıdır? Yoksa müstehap niyetiyle mi anmak gerekir?
Cevap: Müslümanların imamları tabiri, Hz. Zahra-i Merziye'yi (s.a) kapsamına almamaktadır ve Cuma hutbesinde onun mübarek ismini anmak farz değildir; ancak hayır ve berekete vesile olsun diye onun onurlu ismini anmanın sakıncası yoktur.

Soru 624: Cuma imamı Cuma namazındayken, me-mum Cuma namazı dışında diğer bir farz namazı kılmak için ona uyabilir mi?
Cevap: Bunun sahih olması sakıncalıdır.

Soru 625: Şer'î öğle vaktinden önce Cuma namazının hutbelerini okumak sahih midir?
Cevap: Cuma namazının hutbelerini, öğle olduğunda bitecek şekilde öğleden önce okumak caizdir. Ancak ihtiyat gereği hutbelerden bir miktarı öğle vaktinde okunmalıdır.

Soru 626: Memum hutbelerin hiçbir bölümüne ye-tişemezse ve namaz kılındığı esnada sadece namaza yetişerek imama uyarsa namazı sahih ve yeterli midir?
Cevap: Cuma namazının son rekâtının rükûsunda yetişerek bir rekâta katılsa bile namazı sahih ve yeterlidir.

Soru 627:
Şehrimizde Cuma namazı öğle ezanından bir buçuk saat sonra kılınıyor; acaba bu namaz öğle namazından kifayet eder mi, yoksa öğleyi de kılmak gerekiyor mu?
Cevap: Cuma namazının vakti güneşin (tepeden) batıya doğru kaymasıyla başlar, ihtiyat gereği Cuma namazı öğlenin örfen ilk vakitlerinden yaklaşık bir veya iki saat sonraya kadar geciktirilmemelidir.

Soru 628: Cuma namazına gidemeyen bir kimse öğle ve ikindi namazını ilk vakitte kılabilir mi? Yoksa Cuma namazının bitmesini bekleyerek ondan sonra mı namaza başlaması gerekir?
Cevap: Beklemek farz değildir; öğle ve ikindi namazını ilk vakitte kılabilir.


Soru 629: Veliyy-i fakih tarafından atanmış olan i-mamın sağlıklı ve hazır olduğu yerde geçici Cuma imamını Cuma namazını kılmaya görevlendirebilir mi? Ve kendisi de namazda ona uyabilir mi?
Cevap: Veliyy-i fakih tarafından atanmış olan imamın naibinin Cuma namazını kıldırmasının ve -ve-liyy-i fakih tarafından- atanmış olan imamın kendi naibine uymasının sakıncası yoktur.

Tevriye, birkaç anlamı olan sözcük veya cümleyi karinesiz olarak muhatabın anlamayacağı şekilde uzak anlamında kullan-maktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder