31 Ekim 2013 Perşembe

A'LEMİYET, İÇTİHAT VE FETVALARI NASIL ÖĞRENELİM?

Soru 24: İki adil şahidin şahadet etmesi üzerine belli bir müçtehidin salahiyetini öğrendikten sonra, tekrar baş-kalarından da araştırmam bana farz mıdır?
Cevap: Taklit şartlarını taşıyan belli bir müçtehidin salahiyeti hakkında iki uzman alim ve adil kişinin şahadet etmesine güvenilebilir ve artık bunu başkalarından sormak farz değildir.

Soru 25: Taklit merciini seçme ve onun fetvalarını elde edebilmenin yolları nelerdir?
Cevap: Taklit merciinin müçtehit veya a'lem olması, birkaç yolla tespit edilir:
1- Denemeyle.
2- Kesin bilgi edinmekle; bu bilgi halk arasında meşhur olmasıyla elde edilse bile. Bu şöhret ister yakine sebep olsun ve isterse de itminana, yaterlidir.
3- İki adil bilir kişinin şahadet etmesiyle.
Taklit merciinin fetvasını elde etmek de birkaç yolla olur:
1- Kendisinden duymakla.
2- İki veya bir adil kişinin nakletmesiyle.
3- Sözüne güvenilen bir kişinin söylemesiyle.
4- Müçtehidin hatasız ve güvenilir olan risalesine baş-vurmakla.

Soru 26: Merci seçimi için vekil tayin etmek -Çocuk, babasını ve öğrenci, üstadını vekil tayin etmesi gibi- doğru mudur?
Cevap: Vekil tayin etmeden maksat; şartları taşıyan müçtehidi araştırmak ise, sakıncası yoktur. Bunların bu konudaki görüşleri, kesin bilgi ve itminana vesile olursa veya şahitlik sıfatlarını taşıdıkları takdirde şer’i açıdan geçerli ve muteber olur.

Soru 27: Bazı müçtehitlerden kimi taklit etmem gerektiğini sorduğumda, bana; "Falan müçtehidi taklit et-mek mükellefiyetinin üzerinden kalkmasına sebep olur." dediler. Ben o müçtehidin a'lem olduğunu bilmi-yorsam veya a'lem olmadığına ihtimal veriyorsam, ya da başkalarının da benzer şahadetleri olduğu için onun a'lem olmadığına mutmain olursam acaba onların sözüne itimat edebilir miyim?
Cevap: Fetva verebilecek bir müçtehidin, a'lemiyeti şer'an belli olursa ve buna zıt bir delil meydanda olmazsa ona şer'an uymak gerekli olur. Kesin bilgi ve güven hasıl olması da gerekmez. Bu durumda muhtemel zıt de-lilleri de araştırmak gerekmez.

Soru 28: Şer'î hükümlerle ilgili sorulara cevap vermeye izinli olmayan, bir çok yerde hataya düşen ve ahkamı da yanlış nakleden birisinin, şer'î hükümlere cevap ver-meyi üstlenmesi caiz midir. Risaleden (ilmihalden) okuyarak naklederse, ona güvenilerek amel edilebilir mi?
Cevap: Şer'î hükümleri ve fetvaları nakletmek için izin gerekmez. Ama, hata ve yanlışlık yapan birisinin bu mesuliyeti üstlenmesi caiz değildir. Herhangi bir konuda fetva nakletmede yanlışlık yapar da, daha sonra fark ederse naklettiği şahıslara hata yaptığını bildirmesi farzdır. Her halükârda sözünün ve naklinin sıhhatine güven ve itminan hasıl olmadıkça, her fetva nakledenin sözüyle amel etmek caiz değildir.

Soru 29: A'lem olmayan bir müçtehidin fetvasına göre ölü müçtehidin taklidinde baki kalmıştık. Eğer, ölen müçtehidin fetvasında baki kalmak, a'lem müçtehidin iznini gerektiriyorsa, baki kalmak için a'leme müracaat etmek farz mıdır?
Cevap: A'lem olmayan müçtehidin fetvası bu konuda a'lem olan müçtehidin fetvasıyla aynı olursa, gayri a'lemin fetvasına uymanın sakıncası yoktur. Ve a'leme de dönmeye gerek yoktur.

Soru 30: İmam Humeyninin bazı fetvalarından hayattaki bir müçtehidin fetvalarına dönmek istiyorum. Bu konuda, ölü müçtehidin taklidinde baki kalmak hususunda izin aldığım müçtehidin fetvasına göre mi hareket etmeliyim, yoksa başka bir müçtehidin fetvalarına da müracaat edebilir miyim?
Cevap: Bu konuda, ölü müçtehidin taklidinde baki kalmak hususunda izin aldığınız müçtehide müracaat etmeniz farzdır. Elbette yaşayan başka bir müçtehit daha a’lem olur ve fetvası da bu konuda birinci müçtehitle farklı olursa , a’lem olanın fetvasına uymak ihtiyat gereği vaciptir.

Soru 31: A'lem'den dönüp, gayr-i a'lem taklit edilebilir mi?
Cevap:Yaşayan bir müçtehitten başka bir müçtehide dönmemek ihtiyatı vacip gereğidir. Özellikle de birinci müçtehit a’lem olursa.

Soru 32: Ben bir gencim, bulûğ çağına ermeden İmam'ı taklit ediyordum, ama benim bu taklidim şer'î ölçülere dayanmıyordu. Sadece İmam'ı taklit etmenin üzerimdeki teklifi kaldırdığını inanıyordum. Bir müddet sonra başka bir müçtehide rücu edip taklit ettim. Ama ona rücu edişim doğru değildi. Onun da vefatından son-ra size rücu ettim. İkinci müçtehidi taklit etmemin hük-mü ve bu aradaki amellerimin hükmü nedir? Şimdi ne yapmam gerekir?
Cevap: İmam Humeyni'nin sağlığında ve vefatından sonra baki kaldığınız dönemlerdeki amelleriniz doğrudur. Ama, diğer müçtehidi taklit ettiğiniz süre içerisinde taklit etmeniz gereken müçtehidin fetvalarına uygun olarak amel etmişseniz veya ameliniz şu an taklit etmeniz gereken müçtehidin fetvasına uygun ise, o zaman amellerinizin doğru olduğuna karar verilir; aksi takdirde, a-mellerinizi yenilemeniz gerekir. Şimdi ise, ölen müçtehidinizde (İmam'ın taklidinde) baki kalabileceğiniz gibi, şer'î ölçülere göre uygun gördüğünüz bir müçtehide de rücu edebilirsiniz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder